Halk arasında eski Antep olan bugünkü adıyla Gaziantep, nüfus yoğunluğu açısından Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Diyarbakır’dan sonra ikinci kalabalık şehridir. Ancak sanayisi ve gelişmesi açılarındansa birinci şehri olma özelliğine sahiptir. Hatta bu bakımdan Türkiyenin en gelişmiş 9. Büyük şehridir.

Gaziantep Evlilik Sitesi: Evlilik öncesi yapılan bir gelenek

Gaziantep için dünyanın belkide en en eski yerleşim bölgesi desek çok da haksız sayılmayız. Tarihi dokusuyla yöreyi ziyaret edenleri kendine hayran bırakan bu şehir gelenek ve görenekleriyle oldukça renkli bir yapıya sahiptir. Gaziantep’de genellikle çiftler tanıdık vasıtayla veya arkadaş vasıtasıyla tanışıyor ve anlaşarak evlilik yapıyor.

Bu şehirde genç nüfusun diğer büyük kentlere oranla gidecekleri yerler açısından çok geniş imkanları olmamakla birlikte, üniversitesinin olmasından ötürü zengin bir cafe çokluğuna sahiptir. Burada gençler en çok okul çay partileri yaparak veya üniversite öğrencilerinin çeşitli gecelerde bir araya gelmesiyle eğlenir ve birlikte zaman geçirirler.

Türkiye’nin bir çok memleketindeki gibi Gaziantep’de de evlilik gelenek göreneklere göre yapılıyor. Örneğin; evlilik öncesi nişan töreninde “sini dizilmesi” en önemli geleneklerindendir. Sini dizmek, oğlan evinin maddi gücünü, bonkörlüğünü ve görgüsünü gösteren önemli bir olaydır. Sininin ortasına kelle şekeri adı verilen büyük bir şeker konur.

Gaziantep’de de evlilik gelenek göreneklere göre yapılıyor

Kaya gibi olan bu şekerin üzerine gerdanlık ve bir çok mücevher dizilir. Sininin içinde bulunan renk renk parlak çikolataların arasına yüzük, bilezik, küpe ve broşlar itina ile yerleştirilir. Gaziantep’de evlilik öncesi yapılan bir gelenek olarak hala devam ettirilir. Evlilik öncesi yapılan bu ve bunun gibi bir çok geleneksel tören aslında evliliğe ne kadar önem verildiğinin bir göstergesidir.

Sadece Gaziantep’de değil Türk toplumunda da evliliğin yeri ve önemi tartışılmaz. Evlilik birlik beraberliğin en kutsal birleşmesi, hayatı paylaşımın ve biz olmanın en temel şeklidir.

Evliliğin üç temel esası vardır, sevgi, saygı ve güven..Bu üç güçlü taş bir araya gelmeden veya biri kaybedildiğinde evliliğin ve ortak yaşamının anlamıda sarsılarak büyük yara alır. Bu kaybı önlemek için çiftlerin her zaman açık, dürüst, seviyeli, bencillikten uzak, empati kuramayı bilerek davranmaları gerekir ki bu kutsal birliktelik bir ömür boyu sürebilsin.

Hayatta bazı şeyleri inşa etmek çok zor ama yıkmak en basitidir. Bu nedenle de oluşturduğumuz veya oluşturmaya çalıştığımız evlilik müessesesini iyi idrak etmeli ve gereklerini en ince ayrıntısıyla köklendirebilmeliyiz. Aksi halde evliliğin anlamını bilemez ve bize tattırdığı veya tattıracağı mutluluğu algılayamayız.

Günümüzde yapılan başarısız çoğul evliliklerin özünde yatanda yukarıda bahsettiğimiz evlilik anlamlarının iyi kavranmaması yatıyor işte bu nedenle yapılan veya yapılandırılmaya çalışılan evlilik kurumunun sadece bir medeni hal değişikliği olmadığı, hayatı paylaşmanın özü olduğunun çok iyi altının çizilmesi gerekmektedir. Unutmayın ki evlilik bu unsurlar yerine geldiğinde çok keyif alınabilecek bir kurumdur ve bu tadı almakda sizlerin elindedir.

Source

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir